Güney İngiltere´nin Suffolk eyaletine bağlı Blunderstone´da doğmuştum. Bana zavallı babacığım David Copperfield´ın adını vermişler. Ne yazık ki babam beni hiç göremedi. Evlendiklerinde annemden oldukça yaşlıymış ve ben doğmadan altı ay önce de ölmüş. Genç ve güzel annem, babamın ölümüne çok üzülmüş. Küçücük bir bebek sahibi dul bir kadın olarak hayatın bütün zorluklarını üstlenmek zorunda kalmış.....

Ünlü İngiliz romancısı Charles Dickens, yaşadığı dönemde sanayi devrimi sonrası İngiltere`sinde güç koşullar altında yaşayan insanların sorunlarını insancıl bir açıdan ele almış, dönemin ahlak değerlerlerini, toplumsal ve psikolojik özelliklerini çizdiği unutulmaz tipler ve başarılı bir dille yansıtmıştır. Eleştirel gerçekçiliğin bu büyük ustası daha çok mizah ve fantezi öğrenimine yer verdiği ilk dönem romanlarıyla, geniş okur kitlelerine ulaşmışsa da, asıl başarısı toplumsal kurumların eleştirisine yer v

Milli Eğitim Bakanlığının ortaöğretim öğrencilerine öğretim süreleri içerisinde okumalarını tavsiye ettiği 100 temel eserden birisi olan İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ adlı roman, zaten dünya edebiyatının seçkin eserlerinden birisidir. Charles Dickens tarafından yazılan bu eser, sadece öğrencilerin okuması gereken bir roman değil, her yaştaki insanın mutlaka okuması gereken romanlardan birisidir.

Annesi evlenince yatılı okula kaydolan, annesinin ölümüyle yalnız kalan çocuğun başından geçen hüzün dolu bir öykü... David Copperfield, Charles Dickens`ın en çok sevilen otobiyografik romanıdır. Kitapta, Dickens`ın boya fabrikasında geçirdiği altı ay, saf ve temiz çocukluk yılları anlatılır. Zalim Mr. Murtstone cennetten tarafından nasıl kovulduğu, Londra`nın, sefil işçi sınıfının yaşadığı yerlere nasıl düştüğü öykülenir. (Arka Kapak)

Fransız devrimi`nin kişilerin hayatında yaptığı yıkıntıları gözlemleyen, şiddetin şiddeti, nefretin de nefreti getirdiğini anlatan etkileyici bir roman... Charles Dickens, bu romanında ancak kendi kendini feda etmesiyle günahlarından arınan Carton`un öyküsünü anlatır. Yıllardır acı ve ızdırap içinde kıvranan Fransız halkının, insanlığın geleceğine umut ışığı tutacağını göstermek ister. (Arka Kapak)

Victoria döneminin en büyük yazarı Dickens yapıtlarında Sanayi Devrimi döneminin acılı ve sıkıntılı yıllarını gerçekçi ve etkili bir dille anlatmıştır. Babasının sorumsuzlukları yüzünden çocukluğu çok mutsuz geçen ünlü yazar gençlik yıllarında katiplik, gazetecilik yaptı, profesyonel tiyatro oyuncusu olarak ünlendi. Yapıtlarında fanteziye ve mizah unsurlarına da yer veren Charles Dickens´in ünlü yapıtı Oliver Twist, onun ustalık dönemine geçiş romanı olarak kabul edilir. Filme de çekilen bu romanda bir yoks

Dickens bütün eserleri arasında en çok bu romanı severdi. Bu, belki de David Copperfieldın kendi hayatı üzerine kurulmuş bir roman oluşundan ileri geliyordu. Gerçekten ünlü İngiliz romancısı, dehasının en büyük kudretini bu romanında göstermiş, ruhundaki canlılığı, gözlemlerindeki güçlülüğü, tekniğindeki sağlamlığı bu romanında ölümsüzleştirmiştir diyebiliriz. Öyle ki, Dickens denince, ilk önce akla -pek haklı olarak şaheseri kabul edilen- bu romanı gelir. Orada, meraklı olanlar başkahramanının çevresinde

Saint-Antoine, paris´in en yoksul semtlerinden biriydi. Orada yaşayan herkesin yüzleri ve sesleri yaşlılarınki gibi kederle doluydu. Açlık, insanların yüzlerine kazınmıştı adeta. Kasaplarda etin en kötüsü, fırınlarda ekmeğin en ucuzu vardı. ... (Arka Kapak´tan)

Adım ve soyadım arasındaki benzerlik nedeniyle bu iki adı bir arada söyleyemez ancak Pip diyebilirmişim. Bu şekilde herkesin beni Pip diye çağırmasına kendim neden olmuşum. Aslında benim adım Philip soyadım da Pirrip. Soyadımız Pirrip olduğunu babamın mezar taşından, bir de ablamdan biliyorum. Ablam köyün demircisiyle evli Bayan Joe Gargery. Annemi ve babamı hiç görmedim, resimlerini de. Çünkü o yıllarda henüz fotoğraf makinesi bulunmamıştı. Zaman zaman onları gözümün önüne getirmeye çalışırdım. Babamın mez

Dickens, yaşamı çizip araştırırken ve kapitalizmin nesnel çelişkilerini gözönüne sererken, burjuva toplumuna karşı kaçınılmaz bir biçimde eleştirel bir tavır almış olan 19. yüzyıl gerçekçi yazarlarının başta gelenlerindendir. Toplumu çatışan insan çıkarlarının arenası sayan Dickens meseleyi olduğu yerde bırakmamış, toplumsal mücadele kavramına kendi gerçek sınıfsal içeriğini de katarak kapitalist toplumsal ilişkilerin tümünün eleştirisine yönelmiştir. İngiltere´de olgunluk dönemini yaşayan burjuva demok

Bir çocuğun yüreğine, düşlerine, çocuksuluklarına, korkularına sahip olamadan yaşayan çocuklar... İnsanları, rakamlarla, kurallarla, biçimlerle değerlendiren; her şeyin, yaşamların bile her santiminin parayla alınıp satılan bir mal olduğunu savunan bir yaşam felsefesinin kentsoylu savunucuları ve uygulayıcıları... Bunların boyunduruğunda ve kömür madenleriyle dokuma fabrikalarında yaşamaya çalışan işçiler... Sevme hakkı bile olmayan kadınlar... Coketown kasabasının insanları... Geniş yığınların sanayi devri

Bütün büyük sanatlarda, çeşitli sanat akımlarının pırıltıları vardır. Charles Dickens´ta olduğu gibi, bazı büyük sanatlarda henüz doğmamış sanat akımlarının çekirdekleri vardır. Bir Neol Ezgisi Alegorik bir tasarım, ama Charles Dickens onu işlerken sanki sürrealizmin öncülüğünü yapmıştır. Bu bakımdan Bir Noel Ezgisi sanki günümüz usta yazarlarından birinin yapıtı. Charles Dickens´ın dehası da zaten kendi zamanına sığmıyor, ve günümüze, gelecek zamanlara taşıyor. Böyle büyük bir yazardan, böyle öncü bir yapı

Halk arasınd daha da çok sevilmesini sağlayan Noel´le ilgili kitaplar, denemeler ve öyküler yazan Charles Dickens, Noel Şarkısı ile kısa zamanda olağanüstü başarıy ulaştı. Toplumsal, ahlaksal, duygusal, psikolojik temaların ağırlık kazandığı yapıtlarında XIX. yüzyıl İngiliz romanının unutulmaz tiplerini yaratmış, mizah ve fantezi öğelerine yer vermiştir. Romanlarında sanayi devrimi sırasında geniş kitlelerin çektiği acıları ve yoksulluğu gerçekçi bir bakışla anlatmıştır.