Hiçbir şeye doğru yola çıkmış insanlar vardır yeryüzünde. Biricik arzuları aşkın karşılarına şatafatlı kostümler içinde ter ütaze bir kadın gibi, rimelli kirpikleri altındaki gözleri şehvetin baygınlığıyla bakan bir kadın gibi çıkmasıdır.
İhtimal ki Pygmalion bunlardan biriydi. Aşkın gerçeğini özlerde değil de kabuklarda arayışı onu tesellisiz bir karamsarlığa ve hatta tüm kadınlardan nefrete götürmüştü. Öyle ki aşkın, o arsız duygunun yüreğine bir daha uğramayacağına ant içmişti.
Çünkü biliyordu aşkın somut olan şeylerde eksik olan bir şey olduğuğu; aşkın sürekli yüklenmesi, sürekli doldurulması gereken bir şey olduğundan habersizdi.