Ne anlatıyor bize bu roman diye sorarsanız belki en doğrusu, Birkaç hayat hikâyesi demek olur. Soluk kesecek bir serüvenin izini sürerek günümüz İstanbul`unda kimi zaman hiç de aşina olmadığımız dünyalarda; çöplüklerde, yer altlarında, kimi zaman da hepimizinki gibi olduğunu düşündüğümüz evlerde anlatılacak ve yazılacak kadar tuhaf hayatlara tanık oluyoruz. Bu hayatları taçlandıran geçmişle beraber elbette. Mutlu olmayı, sevilmeyi, anlaşılmayı, çocukluğu ve gençliği cennete çevirecek bir aileye sahip olmayı çok isteyen kahramanlarımızın anılar çöplüğünü karıştırdıkça burnumuza berbat kokular geliyor. Sonra bize kendi derinimizden başka hiçbir yerde cennet olmadığını düşündüren bu hayat hikayeleriyle birlikte sürüklenen serüven bitiyor ya da bambaşka bir şey oluyor!
Kanımca yazarına şüphelerinin kaleme aldırdığı bu roman gerçek bir çöplük! Bulduklarımızla, tutup çıkardıklarımızla mutlu olacağımız, merak ve ilgi uyandırıcı, pis, şaşırtıcı, sarsıcı.