Hayat bazen adaletsizdir onun masallarında. Buna insanın bencilliği, duyarsızlığı, acımasızlığı neden olur. Ama Andersen'in anlatımında hep bir umut vardır. Hayal gücünün koridorlarında küçük bir yürüyüşe çıkıp eskinin öykü ve efsanelerine yelken açmanın; insanın sınır tanımaz hırs ve zaaflarının farkına varırken, doğayı tüm zenginliğiyle kucaklamanın; mizahı ve ironiyi elden bırakmadan sürekli öyküler anlatmanın, zorluklara göğüs germeyi kolaylaştırdığını hissettirir bizlere. Her masal gibi, Hans Christi

Hans Christian Andersen (1805-1875): Romanları, oyunları ve gezi kitapları olsa da, geçen yıl kutlanan doğumunun 200. yılı da gösteriyor ki, H. C. Andersen, Masallarının ilk derlemesinin yayımlandığı 1835ten bu yana, dünyanın pek çok yerinde adı türle özdeşleşmiş bir masalcı dede. Bu kitapsa, yalnızca kapsamıyla değil, bu masal ustasının dilimize özgün dilinden çevrilişiyle de farkını oluşturuyor.

Deniz halkının kralı, derinlerdeki muhteşem sarayında altı kızıyla birlikte yaşıyordu. Kızların hepsi çok güzel ve yetenekliydi, ama en küçük kız diğerlerinden biraz farklıydı. Ablaları çevreleriyle çok kolay iletişim kurarken, küçük kız çekingen ve sessizdi. Deniz altındaki yaşam çok eğlenceli olmasına karşın, küçük deniz kızının aklı fikri insanların dünyasındaydı. Ablaları da dış dünyayı merak ediyorlardı, ancak olgunlaşıp dünyayı gördükçe bu merakları geçmişti. Küçük kız ise giderek daha da meraklanıyo

Masal babası H. C. Andersen'i bilmeyen çocuk var mıdır? Onun masalları bu kez de Doğan Kardeş Kitaplığında. Kendine özgü anlatımıyla her çağın okurunun zevkle okuduğu hep onun masalları olmuştur. Hayalle gerçeğin, geçmişle geleceğin ustalıkla birbirine kaynaştığı bu masallardan hâlâ öğreneceğimiz çok şey var. 2005'te bütün dünyada doğumunun 200. yılı kutlanan Andersen'in çok sevilen 30 masalı Tahsin Yücel'in usta çevirisiyle bu kitapta toplandı. (Arka Kapak) Bütün dünyada doğumunun 200. yılı kutlanan dü

Her çocuğun yolu bu kitaplardan  geçer Dünya çocuk edebiyatının birbirinden değerli kitaplarını özenli ve sadeleştirilmiş çevirilerle Türkçeye kazandıran Epsilon Yayınevi, 32 kitaptan oluşan çocuk klasikleri serisini yenilediği kapak tasarımlarıyla çocukların beğenisine sunuyor.     ANDERSEN MASALLARI Dünyanın en ünlü masal anlatıcısının en bilinen masallarının toplandığı bu kitapta 35 masal yer alıyor. Kurşun Asker Kibritçi Kız İmparatorun Yeni Giysileri Uçan Sandık Kardan Adam Domuz Çoban

...

Andersen'in dünya çapında ün kazanması, yazdığı masalları sayesinde olmuştur. Masalları 35 dile çevrilmiş, bütün dünyada çocuklar tarafından sevilerek okunmuştur. Sağlığında Danimarka kralı onun heykelini yaptırarak bizzat açmıştır. Masalları arasında Küçük Çam Ağacı, Yabani Kuğu Kuşları, Kibritçi Kız, Çirkin Ördek, Deniz Altındaki Saray en çok ilgi görenler arasındadır. Andersen Masalları çocukları eğlendirir, güldürür, aynı zamanda da düşündürür. Ders alınacak yergiler de önemli yer tutar.

Hava çok soğuktu; fırtınayla birlikte, kar yağıyordu. Ortalık kararmıştı. Yılın son günüydü. Bu dondurucu soğukta, üstü başı perişan, zavallı bir kız çocuğu sokaklarda dolaşıyordu. Ayakları çıplaktı. Oysa evden çıkarken ayaklarında eski de olsa bir çift terlik vardı. Ama terlikler ayaklarına o kadar büyük geliyordu ki, bir kaldırımdan öbürüne geçerken düşürüp kaybetmişti.

Andersen Masalları 1835-1872 yılları arasında çeşitli derlemeler halinde yayımlandı. Andersen bu masallarda bir yandan çokluğunda duyduğu efsaneleri işledi, öte yandan da dünya edebiyatının başyapıtları arasında katılan yeni masallar yarattı. Özellikle cansız nesneleri dillendirip sahnepe çıkardığı masaları oldukça özgündür. Geniş bir hayalgücüne ve dili kendine özgü kullanma yeteneğine sahip olması ve yaratıcı zekası Andersen'i eşsiz bir masalcı yapmaktadır.

Klâsikler ancak toplumların beğenisini kazanarak, yıllarca dilden dile, kültürden kültüre geçerek tanınan eserlerden oluşurlar. Bu dizide doğu ve batı klâsiklerinin en güzellerini sizler için seçtik. Rengarenk cıvıl cıvıl kitaplar

Güneşli bir ilkbahar günüydü. İyi kalpli peri ormanda her zamanki gezintisine çıkmıştı. Ormanın her yanında rengarenk çiçekler açmış, ortalığa güzel kokular yayıyorlardı. İyi kalpli peri, ormanın derinliklerinde büyümüş, dünyanın en güzel çiçeğini gördü. Bu çiçek Açelya çiçeği idi. Peri çiçeği koklayıp, güzel kokusunu içine çekti ve sihirli sopasını çiçeğe doğru sapladı...

Hava çok güzeldi. Yaz sıcağı kırları baştan başa kaplamış, buğdaylar, yulaflar iyice olgulanmıştı. Başaklar altın gibi parlıyordu. Otlar biçilmiş, yığın yığın toplanmıştı. Leylekler tarlalarda o upuzun bacaklarıyla salına salına geziniyorlardı. Çevrede korular, daha uzaklarda ormanlar vardı. Yeşil birer halı gibi serilmiş ufacık göllerin serin suları hafif bir esintiyle ürperiyordu.

x

Adı, Hans Christian Andersen, 19. Yüzyılın başlarında Danimarka´da doğmuş. Ayakkabıcı bir baba ile okuma yazma bilmeyen bir annenin oğlu. Delikanlılığa adım atmasıyla birlikte ailesinden ayrılmış ve tiyatro oyuncusu olmak için ülkesinin başkenti Kopenhag´a gitmiş. Kraliyet Tiyatrosu´nun yöneticilerinden birinin desteği ile üniversitede eğitim görüp yazarlık yeteneğini geliştirdikten sonra hemen hemen bütün Avrupa´yı dolaşmış. Çocukluğunda yaşadıklarını, yolculukları sırasında gördüklerini, dinlediği öyküler

x