Şirin - Anlatmazsam Çatlarım dizisinin üçüncü kitabında meslek seçimi kulübüne katılıyor ve kendine uygun mesleği seçme konusunda derin araştırmalara giriyor. Aynı zamanda kuzeni Cemcan'la birlikte Nobel ödülüne heves ediyorlar ve onun için kendilerince çalışmalar yapıyorlar. Şirin, her zamanki gibi uçsuz bucaksız hayal gücünde gezinirken okurlar da onun ve yaramazlık konusunda ondan aşağı kalır yanı olmayan muzır Cemcan'ın hikâyelerini çok eğlenerek okuyacaklar!

Daha fazla düşünemeden ağaçların arkasına saklanmak zorunda kaldık, git gide yaklaşan ayak sesleri duymuştuk. Biz ağaçların arkasına saklanır saklanmaz da iki amca karanlığın içinde belirdi. Çukuru kazan amcalar bunlar mıydı yoksa? Kendimi Durduramıyorum dizisinde Şirin, arkadaşları ve çok sevgili kedisi Mırcan ile birlikte gizemli olayların peşinden gidiyor ama tabii ki kendi tarzıyla! Yine gülmelere doyamayacaksınız.

Bir görevli kafesteki mahkumları besliyordu. Mahkumlar diyorum çünkü zavallı canlılar burada hapislerdi. Görevli biraz önce beslediği ve ne olduğunu benim de bilmediğim iri bir kertenkele benzeri patlak gözlü canlının kafesini kilitlememişti. Kapı hafifçe aralık duruyordu. Heyecandan nefesim kaçmıştı sanki. Kendimi Durduramıyorum dizisinde Şirin, arkadaşları ve çok sevgili kedisi Mırcan ile birlikte gizemli olayların peşinden gidiyor ama tabii ki kendi tarzıyla! Yine gülmelere doyamayacaksınız.

Çocukların çok sevdiği Şirin, maceralarına devam ediyor! Her çocuk gibi iyi düşünceli, iyi kalpli olan ama sıkça hata yapan, kendisinin ve etrafının başına işler açan Şirin; yine kendisini olmadık olayların içinde buluyor... Arkadaşlarıyla birlikte; balina annesi olmak, bayram harçlığı peşine düşmek, tiyatro oyunu sahnelemek, komşusunun uzaylı olduğunu ortaya çıkarmak, arkadaşlarının sırrını korumak gibi görevler edinen Şirin, İş Başında dizisi ile okurlara yine çook eğlenceli bir okuma deneyimi sunuyor.

?Sözümü bitiremedim çünkü kapı kilidi döndü. Tabureden aşağı atladım ve diğer arkadaşlarımla birlikte duvara yapıştım. Hombili yerde bulduğu terliği eline almış, dehşetle kapıya bakıyordu. Kapıdan içeri uzanan başı görür görmez de terliği tam isabetle fırlattı. ?Kendimi Durduramıyorum dizisinde Şirin, arkadaşları ve çok sevgili kedisi Mırcan ile birlikte gizemli olayların peşinden gidiyor ama tabii ki kendi tarzıyla! Yine gülmelere doyamayacaksınız.

?Küpün parçaları arasında duran sararmış kâğıt parçası nefesimizi tutmamızı gerektirdi. Uzanıp kâğıdı aldım ve uzun zamandır katlı olduğu için iz yapmış yerlerinden dikkatlice açtım. İçinde gizemli sözler vardı. Ben bir şey anlamayınca belki diğerleri anlar umuduyla yüksek sesle okudum. ?Kendimi Durduramıyorum dizisinde Şirin, arkadaşları ve çok sevgili kedisi Mırcan ile birlikte gizemli olayların peşinden gidiyor ama tabii ki kendi tarzıyla! Yine gülmelere doyamayacaksınız.

Geleceğimle ilgili söyledikleri şeyler hayatımın bundan sonrasının, önceki kısmına göre çok daha zor geçeceğini işaret ediyor. Annemler üzerinden gelen soğuk hava, yüksek bölgelerdeki duygularıma kar olarak düştü. Derdimi bir tek Lokum'a açabildim. Canım arkadaşım benim. O anlattıklarıma inanmak bile istemedi. Ama gerçekler çok acımasız! Bu kitapta Şirin'le birlikte Kabataş'tan vapura binecek, Büyükada'yı gezecek ve çoook eğleneceksiniz!

Hediyelerin alınacağı Kapalıçarşı'nın nasıl bir yer olduğunu araştırmaya karar verdim. Sonuçta orası benim savaş meydanım sayılır. Gülensu'yu geri püskürtmek için orada savaşacağım. Bunu başarırsam dayım tekrar benim sevgili dayım olacak. Bu kitapta Şirin'le birlikte Beyazıt Meydanı'nı, Sahaflar Çarşısı'nı, Kapalıçarşı'yı gezecek ve çoook eğleneceksiniz!

Turistler neşeyle paketten fıstık aldılar. Sevdim ben bu turistleri ya! Fıstıklar bitince bize meydanda duran heykeli işaret ettiler. Heykeli gösterip o kim ki anlamına gelen uluslar arası işaret dilini kullandılar ki ben bunu hemen anladım. Yalnız bu soruya yanıt vermem zordu. Çünkü bu kocaman adamın kim olduğunu bilmiyordum. Beraberce heykelin yanına gittik. Heykelin altında bir levha var. Bu heykelin Barbaros Hayrettin Paşaya ait olduğu yazıyor. Bu kitapta Şirinle birlikte Karaköy'de resim sergisi geze

Bugün gezip fotoğraflar çekeceğimiz bölge ağzına kadar tarihi eser dolu. Gez gez bitmez. Şimdiki hedefimiz Yerebatan Sarayı'ymış. Yerin altına yapılmış bir saray herkesin ilgisini çeker. Benim ilgimi de çekti. Yalnız yer altı tünelleri ve yer altı sarayları olduğuna göre benim şehrimin yer altına bayağı meraklı olduğu da dikkatimden kaçmadı tabii ki... Şu sarayı da bir görelim bakalım. Bu kitapta Şirin'le birlikte Sultanahmet'teki birçok uygarlığa ait nefes kesici tarihî eserleri inceleyecek ve çoook eğle

Burası Büyük Çamlıca Tepesiymiş. Yani bunun bir de küçüğü varmış. Büyük Çamlıca Tepesinin manzarası harika diye annemler burayı tercih etmişler. Annem panaromik yer dediği demir parmaklıkların önünde bir yer bulunca İstanbul'u doya doya seyretmeye başladık. Sağa doğru bakınca boğaz uzayıp gidiyor. Sola doğru bakınca deniz genişliyor ve üzerinde adalar olduğunu görüyorsun. Bu kitapta Şirin'le birlikte Marmaray'a binecek, Üsküdar'ın daracık sokaklarında yürüyecek, Çamlıca Tepesi'nden İstanbul'u izleyecek ve

Ben de kanunlara uyan bir şahsiyetim. Kırmızı ışıkta asla geçmem, terli terli soğuk su içmem, çalmadan hiçbir kapıyı açmam. O zaman bana da Kanuni Şirin Sultan denilebilir. Bir de çeşmem olursa İstanbul'uma yakışır bir kız olacağım. Kanuni Şirin Sultan Çeşmesi Hayali bile güzel. Bu kitapta Şirin'le birlikte Vefa semtini gezecek, Saraçhane'nin bin altı yüz yıllık su kemerine dokunacak, Süleymaniye Camii ile Kanuni Sultan Süleyman'ı ve Mimar Sinan'ı okuyacak ve çoook eğleneceksiniz!

Belgrat Ormanlarında o kadar çok ağaç var ki çok ağaç görmeye alışık olmayan apartman çocuklarını birkaç dakikada şoka sokabilir. İçinde kaç ağaç olduğunu bilmediğim muhteşem ormanda kaç hayvan yaşıyordur onu da bilmiyorum. Yanıma birazcık da kuş yemi aldım ki kuş görürsem besleyebileyim. Cebimde sakladığım yemi bahçede bizimkilere gösterince hepsi ne kadar düşünceli olduğumu söylerken, bir tek kişi benimle alay etti. Bu kitapta Şirin'le birlikte Belgrad Ormanı'nın devasa ağaçları arasında gizemli bir aya

Set İçindeki Kitaplar 9786051143033-Şirin (Başkan Olmak Kolay Mı?) 9786051143019-Şirin (İş Dünyasını Nasıl Karıştırdım) 9786051143057-Şirin (Kimse Bize Hakaret Edemez) 9786051143026-Şirin (Önemli Numaralarla Başım Dertte) 9786051143064-Şirin (Ünlü Oldum)

Normal hayatta da işime yarayacak şeyler öğretilen derslere bayılırım.Öğretmenimiz sık sık olmasa da böyle şeyler öğretir. İşte bugün böyle bir ders işleyeceğiz galiba.Öğretmenimiz hata yapmayalım diye durmadan uyarıyor.Dün bize anlattığı gibi evde kartlar hazırladık. Bu kartların üzerine en gerekli telefon numaralarını yazacakmışız.En gerekli telefon numaraları ne olabilir diye düşündüm,düşündüm ve iki saniye sonra karar verdim... Tehlikeler masum insanlara pusu kurmuş olabilir.Ama Şirin telefon kartlarıyl

Bugün son derste dışarı çıkarken duvarlara yeni bir şeyler asıldığını fark ettim. Yeni bir gezi olacaksa ya da bir tiyatro ekibi okula gelecekse böyle ilanlar asılır. Onlardan biri mi acaba diye durunca bugüne kadar hiç görmediğim bir ilan gördüm: Dikkat! Bu hafta okul başkanımızı seçeceğiz. Herkes yurttaşlık görevini yerine getirip oyunu kullanmalı. Bu da neydi böyle? Okulda başkanlık seçimleri mi yapılacaktı yani? Elbette Şirin için okul başkanlığı sınıf nöbetçiliğinden çok daha üstün bir görev. Bu görevi

Bu sabah öğretmenimiz sıradan bir günmüş gibi sınıfa girdiğinde her zamanki gibi giyinmişti. Biz de günün sıradan bir gün olduğunu zannediyorduk zaten. Öğretmenimiz her zamanki gibi sakin sakin yoklamayı yaptıktan sonra, bugünün en acayip haberini verdi, sanki sıradan bir habermiş gibi: Televizyoncular okula geliyormuş! Öğretmenimizin sonraki sözlerini ne ben ne de sınıftan başka bir kişi duyabildi. Herkes ayağa kalkmış, sevinç çığlıkları atıyordu çünkü. Demek ünlü olacaktık Ünlü olmak insanı mutlu eder mi?

Yaşasın tatile giriyoruz. Ama annem çalıştığı için benim on beş güncük tatilim konusunda biraz dertli. Çünkü tatilde benimle birinin ilgilenmesi gerekiyor. Ben bebek değilim ama evde yapayalnız oturmaktan da hoşlanmıyorum. Bu yüzden babaannem ve dedem bize gelecek. Ama haftanın ilk iki günü işleri olduğu için gelemiyorlar. Kısacası pazartesi ve salı günlerini başka bir yerlerde geçirmek zorundayım. Ben de aklımdan işe gitme planları yaptım... Yarı yıl tatilinde güzel bir film seyretmeyi kim istemez ki?.. Şi

Hepimiz heyecanla yeni öğretmeni bekliyoruz. Ben resim defterimi açtım, önüne boyalarımı dizdim, hatta dayanamayıp güneşimi de sayfanın sol üst köşesine çizdim. Ben güneşimi boyarken sınıfın kapısı aniden açıldı. İçeriye küçücük biri girdi. Elleri kolları dolu Kolunun altında yığınla kâğıt var. Elinde de bir teyp Bize hiç selam vermeden masaya yerleşip kâğıtlarını ve teybini bıraktı, sonra teybi çalıştırmak için priz aramaya başladı. Biz şaşırdık. En azından ben şaşırdım... Yeni öğretmen bekleyişi bir kâbus

Ağaç, tombul tombul ve pırıl pırıl kara dutlarla doluydu. Neşeyle zıplamaya başladık. Ancak ne kadar neşeli olursak olalım zıplayarak dut toplamak çok zordu. Lokum eve gidip üstüne çıkabileceğimiz bir şeyler getirmemiz gerektiğini söyleyince aklıma tabure geldi. Kırık da olsa biraz destekle işimizi görürdü. Beraberce tabureyi almak için bizim bahçeye geri döndük. Biraz önce bıraktığımız yerde tabure yoktu ama işimize daha çok yarayacak bir şey vardı. Ufak ve pek rahat görünen bir koltuk. Başıboş ve yapayal