Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Anonim Yayıncılık
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 76 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Doğan yeni günle birlikte gelecek hayallerimle ilgili önemli bir değişime yöneldim. Doğan güneş hayatımı öyle bir aydınlattı ki artık hiçbir şeyin aynı olmayacağının bilincine vardım. O an için aklımdaki tek konu, gideceğim güne kadar daha altı gün olmasıydı. Ben gidene kadar Londra'ya bir şey olacak diye ödüm kopuyordu. Ben oraya gittiğimde de şehrin harabeye dönmüş olmasından ya da yok olmasından kaygılanıyordum.
52.5 TL.
Necip ile Süreyya'nın arasına daldt, Yahyalidiyorıız! dedi. Siirt)ya bakıyordu, önce înanıtıııdı.V oluyor, neden? diye soran bir bakışla Suat'ınuzattığı kağıt paraları alıyordu, sonra birden, Hune Bunlar ne? Nereden? sorularını sıraladı. Sıtaleliyle ağzım kapayarak, Sus! diyor, diğeri Kimgönderdi? diye sorarken, Babam, bahanı....'yanıtını veriyordu. Sonra oraya oturup alçak birsesle.....
37.5 TL.
Şölen sırasında Kleopatra, kendi elbisesi üzerinde bulunan süsleri şarabın içine atarak öyle içmeyi teklif etmiş ve süsleri şarap bardağına atmıştı. Aynı şeyi yapmasını Antonius'tan da istemişti. Amaçları, şarabın tadını ve rengini değiştirmekti. Ântonius bu teklifi kabul etti ve şarabı içmek üzere elini uzattığı zaman Kleopatra, onun elini tutarak, şarabı zehirlediğini söylemişti. Kleopatra, Sen bana karşı çok kibirlisin, benden şüphe ediyorsun. Eğer sensiz yaşayabilseydim, senden kurtulur ve rahatlardım.
7 TL.
Tükendi
Kırk yıl önce gemiler bu kadar hızlı gitmezdi. Nijni'ye yaptığımız yolculuk çok uzun sürüyordu. Güzellikleri ilk tattığım o günleri bugün gibi çok iyi hatırlıyorum. Havalar iyi gidiyordu. Ninem ve ben sabahtan akşama kadar güvertede kalıyorduk. Volga'nın kıyıları arasında süzülerek gidiyorduk. Açık kahverengi geminin çarkları tembel tembel ve büyük bir gürültüyle gri-mavi suları dövüyor ve köpürtüyordu.
35 TL.
Bazı devletler, halk olarak korkunç krizler geçirir ya da tümüyle perişan bir hale düşerler. Bazı uluslar ise hayatlarına iyi bir düzen kazandırırlar. Bu misallerin her ikisi de sadece devlet adamları, bakanlar, milletvekilleri için önem taşımaz; ulusun her bir üyesini de ilgilendiren meselelerdir. İster beyin gücüyle, ister kas gücüyle çalışsın; bütün erkekler, kadınlar, yaşlılar, gençler, kentliler, köylüler, hep bu sorunları düşünmelidir.
22.5 TL.
Oyun salonuna girince -hayatımda ilk kez bir oyun salonuna giriyordum- oynamakla oynamamak arasında bir süre bocaladım kaldım. Salon tıklım tıklım doluydu. Ancak eğer böyle bir kalabalıkla karşılaşmasay-dım öyle sanıyorum ki, oyuna falan başlamadan çekip giderdim. Ne yalan söyleyeyim, kalbim küt küt atıyor, o soğukkanlılığımın yerinde yeller esiyordu. Uzun bir süredir kafama koymuştum; geldiğim gibi bu Roulettenburg'dan çıkıp gitmeyecektim. Hayatımda köklü ve kesin bir değişiklik o-lacaktı. Evet, böyle olma
25 TL.
JULIET: Kim gösterdi sana burayı?ROMEO: Her şey aşkın yardımıyla oldu. O, akıl verdi bana, ben de ona göz oldum. Ben gemici değilim, ama sen o en uzak denizlerle yıkanan uçsuz bucaksız kıyılarca uzak da olsan, sana ulaşmak için açılırdım denize.
25 TL.
İşte ancak bunun ardındandır ki, akıl yürüterek, mevsimleri ve yılları yaratanın ve görülebilen dünyada olan herşeyi gözetenin O olduğunu ve zamanla görmeye alıştığı herşeyin nedenlerinin belli bir şekilde O olduğunu kavramaya geçecektir. Kesinlikle çok açık, hepsinin ardından bunu kavrayacaktır.
30 TL.
Ferhat Ağa: Seni de İran seferine gönderecekler, öyle mi? Gitmek istemiyorsun, onun için ricaya geldin değil mi? Endişelenme! Dur bakalım, tabii ki bir çaresini buluruz. Cezmi: Yok efendim; beni kimsenin bir yere göndereceği yok. Bugün adam arıyorlardı ve beni çocuk diye istemediler. Ben de gitmek için yardımınızı istemeye geldim. Ferhat Ağa: Nereye? Cezmi: Sılaya, hacca hiç değil. Savaşa.... İran'a. Nev'i: Delikanlı, savaş şiir yazmaya benzemez... Cezmi: Neden benzemesin? İnsan düşünüp yazdığı gibi dövüşm
17.5 TL.
Maslova mahkemeye! diye bağırıp kapıyıyeniden kapanı. Kadın, ayakta dimdik durarakkıpırdamadan bekledi.Rüzgârın tarlalardan şehre getirdiği o harikakoku, cezaevinin avlusunda bile duyulmaktaydı.Koridorlarda ise, ağır; dışkı, nem, çürümüşlükkokan pis bir hava vardı. Bu, kimseninboğulmadan soluyamayacağı bîr havaydı.Dışarıdan gelen kadın gardiyan, bu bozukhavaya alışmış olmakla beraber, o da aynırahatsızlığı hissetti. Avludan gelip koridoragirer girmez, midesinin bulandığmı hissetti.içinden uyumak geliyordu.
40 TL.
Hiç düşünmeden rüyasını gördüğü hayatı yaşamaya başlayan ve gezip gördüğü yerlerle ilgili kaleme aldığı notlarıyla bugüne on bîr ciltlik dev bir Seyahatname bırakan Evliya Çelebi, en eski ve en önemli şey y ahım izdir. O´nun, Yemen´den Kırım´a, Rumeli´den Iran içlerine kadar bütün Türk corafyasmı gezdiği söylenir. Bunu söyleyenler haksız da sayılmaz. Elinizdeki eser, olağanüstü bilgileriyle bugüne de ışık tutan Evliya Çelebi´nin Türk coğrafyasına yaptığı gezilerden bir demet sunuyor.
25 TL.
Ben, şu an yirmi bir yasında olan lise mezunu bir gencim. Soyadım Dolgorukiy diye bt- mim r. meşru babam Makar İvanov Dolgorukiy, Versilov ailesinin eski kölesiymiş. Aslında yoidan doğsam da: topfumun değer yargına göre babasızım ve soyum sopum he Dünyaya geliş hikâyem ise şöyle: Bundan oıi iki yıi önce asıl babam derebeyi Versiiovvilâyetindeki çiftliğine geimiş. O sıralarda yirmi beş yaşındaymış. Öyle sanıyorum ki o zaman daha kişiliği tam oturmamış bir adammış. Çocukluğumdan beri beni hep şaşırtan. z
70 TL.
Sözlü kültürümüzün en önemli miraslarından biri olan Dede Korkut hikayelerini bir masal gibi yaşatmaktan çıkarıp kitap bütünlüğünde sunan bu eser, Dede Korkut kimliğinde Türk tarihinin yaşayan unsurlarını yeniden hatırlatıyor.
22.5 TL.
Zerdüşt otuz yaştnda yurdunu ve yurdunun gölünü terkedip dağlara çıktı. Orada ruhunun ve yalnızlığının zevkini tattı ve on yıl bıkmadı bundan. Ama en sonunda gönlünde bir değişme oldu. Bir sabah, tan ağarırken kalktı, güneşin karşısında durdu ve ona söyle dedi: Ey ulu yıldız! Aydınlattıkların olmasaydı, nerede kalırdı senin mutluluğun! On yıldır yükselir durursun mağaramın üstüne; eğer ben, kartalım ve yılanım olmasaydık, ışığından da, bu yoldan da bıkardın. Ama biz seni her sabah bekledik, ışığının fazla
37.5 TL.
Bu kitap, Ahmet Kasım in Malumat gazetesinde yayımlanan fıkralarından oluşmuştur. Edebiyatımızdaki şehir yazılarının ilk örneğidir. Yazarın en (önemli eseri olarak görülür. Ahmet Rasim, devrin İstanbul´unu sokağından, pazarına, basın camiasından, eğlence mekanlarına usta bir gazeteci ve şair gözüyle ve sade bir dille aktarır.
22.5 TL.
Sıralama : Göster :
Sadece stokta Olanlar : 
Toplam 76 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4