Moliere ku ve yeke dike mijara piyesa xwe, ji bo ku we bi derdoren seraye u dere bide qebulkirin heta sala 1669-an tedikoşe, ji ber ku gava cara peşin li Versaillese te nişandan, piyes ji ali eyni derdoran ve weke piyesek xeter te ditin u demeke direj te qedexekirin. Ger Moliere bitene durutiyen sofitiye ji teswir bikira, gelo de disa şik u şibhe nehata ser sofitiya rasteqin?

... Mevzilendik. Mevzilenip pusu attığımız yerler, düşmanın gelebileceği yerlerdi. Biz üç bayan arkadaş, iki kayanın arkasına geçip mevzilendik. Geriye kalan yedi erkek arkadaş ise üçer ve dörder kişi ayrılarak, iki mevziyi tuttular. Mevzilendiğimiz yerin üst tarafından geçen toprak yol, kıvrılarak en son görünen tepeciğin zirvesine varıyordu. Altımızdaki seyrek ağaçların arasından uzaktaki köyün dağınık evleri görünüyordu. Aşağılarda, seyrek ağaçların arasında yer yer yükselen kavak ağaçları, masmavi göğün

Halklar bir arada kardeşçe yaşabilir mi? Edward Said, Freud'un Musa ve Tektanrıcılık kitabından yola çıkarak Filistin ve Yahudi halkının iki uluslu bir devlet içinde, birlikte yaşayabileceği sonucuna varmak ister. Edward Said'e göre en büyük tehlike kimliklerin sabitlenmesi ve kendi içine kapanmasıdır. Bu, gerçek tarihle ilişkisi olmayan yapay kimlikler icat etmenin yol açtığı bir sonuçtur. Oysa, Freud'un da gösterdiği gibi, Yahudiliğin arka planında başka kültürler yer alır. En önemlisi, Hz. Musa Arap'tır

Bilmem farkında mısınız, şu anda dünyanın en saçma işini yapıyorsunuz. Arka kapakta yazılanlara bakarak kitabın neye benzediğini anlamaya çalışmak, inanın bana, büyük bir saflık. Başka işiniz gücünüz yok mu sizin ya ! Bak, hala bakıyor. Bir şey yok. Vallahi yok kardeşim! Sen ne bekliyordun peki? Kalkıp buraya bu kitap bir mizah şaheresedir ya da şahane komik, gülmekten öleceksiniz diye mi yazsaydım? Olur mu böyle şey ya! Hangi devirde yaşıyoruz? Hem ben ciddi bir adamım ve bu kitaba hiç kimse komik muamele

Kapitalist dünya-sistem sonuçları öngörülemez bir dönüşüm evresine girmişse, sosyal bilimin aydınlatıcı bilgisine daha çok ihtiyaç var demektir. Siyaset sahnesindeki aktörlerin tarihsel seçimlerle karşı karşıya kaldıkları çatallanma anlarında, körlemesine ya da el yordamıyla ilerleyerek ahlaki ideallerini hayata geçirmeleri kolay değildir. I. Wallerstein böyle bir çağda yaşadığımızı söylüyor ve yeni bir sosyal bilime duyula ihtiyaca vurgu yapıyor. Yeni Bir Sosyal Bilim İçin'de yer alan metinler, ırkçı öny

Ütopistik, kapitalist sistemin nihayete erdiğine dair belirtilerin arttığı geçiş çağında, bundan sonra nasıl bir sistemde yaşamak istediğimizle ilgili rasyonel bir çalışma alanıdır. Wallerstein, ütopyalara değil, geleceğe dönük bilimsel bir disipline ihtiyacımız olduğunu belirtir. Ütopyalar? Ütopistik? Bu yalnızca bir sözcük oyunu mu? ...ütopyalar yanılsamaların, dolayısıyla kaçınılmaz olarak, hayal kırıklıklarının besleyicisidirler. Ve ütopyalar, korkunç yanlışların haklı gösterilmesi için kullanılabilirl

Su Savaşları, suyun tarih boyunca cemaatler içinde oynadığı ruhani ve geleneksel rolü övgüyle karşılıyor ve su özelleştirmesinin tüm dünyada kültürleri ve yoksul halkların yaşam kaynaklarını tehdit ettiği uyarısında bulunuyor. Ülkemizde yaşanan Kürt sorununun Ortadoğu'daki su sorunuyla bağlantısı düşünüldüğünde Vandana Shiva'nın kitabı Türkiye için özel bir önem kazanıyor.

Nuri yerinden adeta fırlayarak, kapıdan dışarı çıktı Grup Hüseyin, Salih ve Cuma'nın daha rahat konuşmaları için avluya çıkmış, taksinin yanında bekliyordu. Nuri'nin hızla geçip gitmesinden ve bu kadar değişip sararmasından hareketle önemli bir şeyin olduğunu anladılar. Fakat ne olduğunu çıkaramadılar. Bunun üzerine kendi aralarında konuşup tahminler yürütürken, Hüseyin'in Salih ve Cuma ile birlikte kendilerine doğru geldiğini farkedince hep birlikte ayağa kalktılar. Salih tüm grubun duyabileceği bir yere g