Bu anlatılan, savaşçı bir aileden çoban Sumatra´nın kızı, harika kalçalı Sita ile iki kocasının hikayesidir. Hikaye felaket dehşetli ve bir o kadar da şaşırtıcıdır. Dinleyenlerin, hikayeyi anlatanın dayanıklılığını kendilerine örnek almaları istenir, çünkü böyle bir hikayeyi anlatmak, dinlemekten çok daha fazla cesaret ister. İki genç arasındaki dostluk ilişkisi, bir diğerinin ötekine göz koyduğu bencillik ve sahiplenme duygularının farkına dayanıyordu.
Çünkü ruhun vücuda girmesi tekleşmeyi, tekleşme farklılaşmayı, farlılık karşılaştırmayı, karşılaştırma huzursuz-luğu, huzursuzluk şaşkınlığı, şaşkınlık hayranlığı, hayranlık da değişme ve birleşme isteğini yaratır.
İşte Etat Vai Tat dedikleri gerçek budur. Bu gerçekler, hayat çamurunun henüz yumuşak olduğu, bencillik ve sapilenme duygularının katılaşmamış olduğu gençlik çağı için çok yerindeydi.